Döviz Korumalı Mevduat hesaplarında faiz tavanının kaldırılması tasarruf sahiplerinin yeniden bu alana yönelmesine neden olmuştur. Ekonomistler, önümüzdeki aylarda bu hesaplarda hızlı bir artış olacağını değerlendiriyor. Ekonomi yazarı Alaattin Aktaş’a göre faiz tavanının kaldırılması KKM’nin kamuya olan maliyetini de düşürdü. Aktaş, “KKM’ye Saldırı” başlıklı yazısında, seçim sonuçlarına göre KKM’de yaşanacak değişiklikleri şöyle değerlendirdi:
“Millet ittifakı seçimi kazanırsa kurda yükselme değil hatta ters yönde bir hareket görülebilir.
Cumhur İttifakı’nın sandıktan galip çıkması durumunda kurda yükseliş olacağı da söylenebilir mi, tartışılır. Bu durumda kur artışı biraz daha mümkün ama kesin olduğunu söylemek sıkıntı.
Bu başka bir konu ve onu başka bir gün tartışacağım.
Kur artışının KKM’ye etkisine gelince…
Faiz tavanı kaldırılmazsa ve KKM’ye yüzde 11,5 tavanı uygulanmaya devam edilirse olası bir kur artışının Hazine ve Merkez Bankası’na büyük yük getireceği aşikardı. Ancak faiz tavanının kaldırılması ve oranların yüzde 25-30’lara çıkarılması, ‘kur artışı-faiz’ farkının kapanmasını ve böylece kamunun yükünün azalmasını sağlayacaktır. Normalde kur artışı faizden fazla ise o bile kesin değil.
Bu nedenle seçimi hangi ittifak kazanırsa kazansın, KKM tarafına çok fazla yük getirmemek için döviz kuru (ekonomiye olan diğer etkileri bir yana) mümkün olduğu kadar yükseltilmeden yükseltilmeye çalışılacaktır.
Dövizden döviz korumasına…
Döviz korumalı mevduattaki artış doğal olarak döviz tevdiat hesaplarında tasfiyeyi de beraberinde getiriyor.
Vatandaşlar bankada bulunan döviz hesabını KKM’ye çevirmeyi tercih ediyor. Bu sayede KKM’nin büyüklüğüne göre yüzde 30’a varan faiz almak mümkün oluyor ve kur faizden fazla yükselirse bu artıştan da yararlanılabiliyor.
Merkez Bankası bilgilerine göre Mart ayının son haftasında yurt içinde yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı 3,1 milyar dolar azaldı. Bu azalmanın 2,3 milyar doları tüzel kişilerin, 802 milyon doları ise gerçek kişilerin hesaplarındaki azalmadan kaynaklanmıştır. Merkez Bankası’nın bu hesaplaması parite etkisinden arındırılmış artış veya azalışı göstermektedir. Dolayısıyla denge fiyatı üzerinden yapılan hesaplama ile buradaki farklar birebir aynı olmayabilir.
Yine Merkez Bankası verilerine göre Mart ayının prestiji ile bankalarda yurt içi yerleşiklerin 183,7 milyar doları bulunuyor. Bu bedelin 110,7 milyar doları gerçek kişilere, 72,9 milyar doları ise tüzel kişilere aittir.
184 milyar dolar…
Miktarın büyüklüğü DTH’deki çözülmenin ve KKM’deki artışın önümüzdeki dönemde de devam edeceğinin bir işareti olarak değerlendirilebilir.” (HABER MERKEZİ)
